Sevgili Öğretmenim

24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün "Millet Mekteplerinin Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Gününüzü Tebrik Ediyorum,

Sayın Bakanımız Ziya Öğretmenimizin de söylediği gibi, ''Burası Şırnak. Burası Cudi. Şimdi helikopterden çektim fotoğrafı. Orada ışığı yanan evdeki çocuk hepimizindir. Bütün gayretimiz her çocuğa eşit eğitim hakkı sunabilmek. Güneşin doğduğu, çocuğun olduğu her yerde eğitim...''bu düsturla çıktığımız yolu, değerli öğretmenlerimizle başarı ile tamamlayacağımızdan şüphem yoktur.

Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için onlara yol gösteren sizin ışığınızdır. Sorumluluğumuz büyük, bir o kadar da ,zorlu bir yolun yolcularıyız. Bu yolda her türlü zorluğa razı olup, elimizden gelen uğraşı ve çabayı büyük bir fedakarlıkla ortaya koymaktayız. İnsanlığın yararına olan her şeyi öğretip ve öğütlemekteyiz. Toplumun ilerlemesine, cağın gerektirdiği teknolojik yeniliğe, birlik ve beraberliğin sağlanmasına, hoşgörüye, merhametli olmaya ve insanlığın gerektirdiği tüm davranışların öğretilmesine azimle kararlılıkla gayret göstermekteyiz.

Öğretmenim, Sevgiyle ektiğiniz tohumların yeşerdiği, ellerinize batan dikenlerine rağmen yetiştirdiğiniz güllerin burcu burcu koktuğu, gökyüzünün her gece yıldızlarla kaplı olduğu güzel günlerin mimarları şüphesiz ki sizler olacaksınız. Sizlerin bu ideali bazen, aile hayatınızın bile önünde tuttuğunuzu biliyor ve bu uğurdaki özverili, azimli, onurlu ve takdire şayan çalışmalarınızla gurur duyuyorum.

         Öğrencinin başını okşayacak şefkatli bir öğretmen eline, minik yüreğini dolduracak sıcak bir öğretmen tebessümüne, bazen kendi karanlığında, bazen de zamanın karanlığında kaybolan öğrenciye ışık olacak bir öğretmen bakışına her zaman ihtiyaç olacaktır. İlimiz de de, her öğretmen arkadaşımın bu bilinci ve bu sevdayı taşıdığından asla şüphem yoktur.

Eğitimi, pergel misali düşün öğretmenim. Pergelin bir ayağı milli, manevi, ahlaki, insani değerlerimiz üzerinde sabit olmalı. Diğer ayak evrensel değerler üzere dolaşmalı ve çağı yakalamalı. Ancak bu şartlarda güzel şekiller çizebiliriz. Her iki ayak oynarsa ucube şekiller çıkar!..

Sevgili Öğretmenim

Unutma ki, Kem alât ile kemâlat olmaz ve eğri cetvel ile de doğru çizgi çizilmez. Cetvel biziz ve çocuklardan önce düzelip, doğrulması gerekenlerde bizleriz! Çocuklar, tıpkı ceviz ağacının tabiattaki canlıları kopyalaması gibi bizleri model almakta ve bizleri taklit etmeye çalışmaktalar.

Suya atılan taşın etrafında oluşturduğu ilk halka ve o halkanın tsunami etkisiyle sonsuza gitmesi. Taş biziz ve ilk halka bizimle ilk iletişimde olanlardır. Sonsuza giden dalgalar ise ilk ürünlerimizin domino etkisi... 

Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk: "Dünyanın her tarafında öğretmenler toplumun en fedakâr ve saygıdeğer unsurlarıdır." sözüyle toplumun gelişimi ve refahı için öğretmenlerimizin önemini çok güzel vurgulamıştır.

Değerli Meslektaşlarım,

Bu önemli gün dolayısıyla, emekliye ayrılan tüm öğretmenlerimize, bundan sonraki hayatlarında huzur ve mutluluk temenni eder, mesleğe yeni katılan öğretmen arkadaşlarımıza aramıza hoş geldiniz der, şehit olan ve ahirete intikal eden tüm öğretmenlerimize Allah'tan rahmet dilerim.

           İster bozkır olsun, isterse çorak,
           Orası bir vatan, kutsal bir durak.
           Işığı yakmaktır, benim görevim,
           Bizlere yakışmaz, geride durmak.

Hepinize en derin sevgi, saygı ve muhabbetlerimle selamlarımı sunar, tüm Meslektaşlarımın 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlarım.

                                                                                                NAZAN ŞENER

                                                                              ŞIRNAK İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ